Z Raporu
31 Mart 2019 Pazar
30 Mart 2019 Cumartesi
24 Mart 2019 Pazar
1 aylık bir ağrı bu
Parkanın cebine koyduğun, sarma sigara sardığın, kitap okuduğun, bilgisayarda tıkır tıkır yazdığın, sigara yaktığın, şarap içtiğin, yazılar yazdığın, imza attığın, saçımı okşadığın, güzel ellerini bin kere öpmek istiyorum.
661 gün geçmiş üzerimizden. Başka da bişey geçmemiş zaten. Çok isterdim evine giden yola güzel resimler koymayı, mutlu olursun belki bakınca. Resimden ziyade ormanlar kondurmak. Yeşil ağaçlar. Çok isterdim sana seveceğin şaraplar ısmarlamayı. Ağzımız tatlansın, keyfimiz yerine gelsin. Çok isterdim yürüdüğün yollarda gökyüzünde önemsiz bir bulut olmayı. Gözünün ucu değse yeter. Ben sana hiç anlatmadım bendeki seni. Anlatamadım. Ucundan kıyısından dolaştım, anlatmaya çalıştım. O kadar kelime bilmiyorum ben, o kadar sevgi bilmiyorum. İçten içe hiç veremedim ben kendimi sana tamamen. Kendi anasının babasının yalnız bıraktığı birine neden el gelip tam olsun, anlayamadım. O yüzden hiç anlatamadım. Ama anlatacağım bundan sonra. Belki sana değil ama anlatacağım. 200 yıl daha yaşarsam 200 yıl anlatacağım bişeylere. İlk barbie bebeğim, vanilyalı dondurmam, damla sakızlı kahvem, neşeyle hazırladığım kahvaltılarsın. Gençliğime baharın gelmesi gülmene bağlı. Bahçem sensin, gül sendedir. Gül. Başka dünyada olsan yine yanına gelir, en sevdiklerini yanına getirirdim. Hayatımın bel kemiği. Omuriliğisin. Sen bana üzüntülerini anlatırken ben keşke yanında olsaydım diye üzülmüştüm. Çünkü insan üzülür bişeylere, ben neyim, bir fani engelleyemem belki ama yüreğim sonsuz. Yanında olsaydım. Sana bir sürü şiir yazdım. Güzel gözlüm. Sen belki de bana gerçekten bakan tek gözlere sahiptin, ondan vazgeçemedim senden. Çünkü o bakmak değildi. Sen her gözlerime baktığında Napolyon Anadolu'yu geçti, Lenin devrim yaptı, Milli Mücadele kazanıldı, Musa denizi yardı, Mehmet Konstantinopolis'i aldı. Tarihin tüm zaferlerini sen sadece gözlerime bakarak kazandın.
Karşıma oturup tütün sarmanı, uzaklara bakarak yakmanı, konudan alakasız birşeyler anlatmanı. Tembelliğini, bilgisayarı yatakta kullanışını, merhametini, zekanı, akıl yürütmeni. Seni..
661 gün geçmiş üzerimizden. Başka da bişey geçmemiş zaten. Çok isterdim evine giden yola güzel resimler koymayı, mutlu olursun belki bakınca. Resimden ziyade ormanlar kondurmak. Yeşil ağaçlar. Çok isterdim sana seveceğin şaraplar ısmarlamayı. Ağzımız tatlansın, keyfimiz yerine gelsin. Çok isterdim yürüdüğün yollarda gökyüzünde önemsiz bir bulut olmayı. Gözünün ucu değse yeter. Ben sana hiç anlatmadım bendeki seni. Anlatamadım. Ucundan kıyısından dolaştım, anlatmaya çalıştım. O kadar kelime bilmiyorum ben, o kadar sevgi bilmiyorum. İçten içe hiç veremedim ben kendimi sana tamamen. Kendi anasının babasının yalnız bıraktığı birine neden el gelip tam olsun, anlayamadım. O yüzden hiç anlatamadım. Ama anlatacağım bundan sonra. Belki sana değil ama anlatacağım. 200 yıl daha yaşarsam 200 yıl anlatacağım bişeylere. İlk barbie bebeğim, vanilyalı dondurmam, damla sakızlı kahvem, neşeyle hazırladığım kahvaltılarsın. Gençliğime baharın gelmesi gülmene bağlı. Bahçem sensin, gül sendedir. Gül. Başka dünyada olsan yine yanına gelir, en sevdiklerini yanına getirirdim. Hayatımın bel kemiği. Omuriliğisin. Sen bana üzüntülerini anlatırken ben keşke yanında olsaydım diye üzülmüştüm. Çünkü insan üzülür bişeylere, ben neyim, bir fani engelleyemem belki ama yüreğim sonsuz. Yanında olsaydım. Sana bir sürü şiir yazdım. Güzel gözlüm. Sen belki de bana gerçekten bakan tek gözlere sahiptin, ondan vazgeçemedim senden. Çünkü o bakmak değildi. Sen her gözlerime baktığında Napolyon Anadolu'yu geçti, Lenin devrim yaptı, Milli Mücadele kazanıldı, Musa denizi yardı, Mehmet Konstantinopolis'i aldı. Tarihin tüm zaferlerini sen sadece gözlerime bakarak kazandın.
Karşıma oturup tütün sarmanı, uzaklara bakarak yakmanı, konudan alakasız birşeyler anlatmanı. Tembelliğini, bilgisayarı yatakta kullanışını, merhametini, zekanı, akıl yürütmeni. Seni..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)